150bindoktor

Okuyup beğendiğim bir yazıyı paylaşıyorum.
Duygu ve düşüncelerime tercüman olan Sn. Ali Denizci beyin bu yazısını okumanızı rica ederim..

Çoğumuz Aziz Nesin'i ''Türk halkının yüzde 60' ı aptaldır'' sözüyle tanıyoruz.
Oysa Aziz Nesin'i başka bir sözüyle hatırlarım ben.
Yoldan geçen yüz kişiyi çevirin ve sorun der;
-Bu akşam Devlet Senfoni Orkestrasının bir konseri var. Kemancımız eksik, siz gelip keman çalar mısınız bu akşam?
Tabi ki hiç kimse kabul etmez.
Keman çalabilenler bile,
-Ya Hu, çalınacak eserler ne? Sonra hiç birlikte prova yapmadık der ve teklifi reddederler.
Şimdi aynı o yüz kişiye başka bir soru yöneltin der Aziz Nesin.
-Ülkede Başbakana, cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Gelip parlamentonun başına geçer misiniz? diye sorun.
Yanıt tamamen Evet olacaktır.

Durumumuz tam da bu.
Ülkede herkes başkan, başbakan, sağlık bakanı, iç ve dış işleri bakanı ve milli eğitim bakanı olmuş.
Bunu olamayanlar da Dış Ticaret bakanı ve tarihçi olmuş.
Bazıları var ki onlara çok gülüyorum,
aynı anda hepsi birden olmuşlar ? ? ?

Yalnız çok önemli bir eksikleri var. Hiç bir şey bilmiyorlar.
İşin kötüsü, bilmediklerini de bilmiyorlar.
Bilgi birikimi sandıkları şeyler, sosyal medya çöplüğünden geliyor. Bildiğimiz çöp yani.

110 bin imam 1 doktor yapmaz diyorlar örneğin.
Evet yapmaz.
110 bin doktor da bir araba tamircisi yapmaz.
Taaa ilkokul matematiğinde bize ''Elmalarla, armutlar birlikte toplanmaz'' kuralını öğretmişlerdi.
Bunlar elmalarla, karnıyarıkları toplama başarısını gösteriyorlar.
Ne doktor gereksizdir, ne de garson.
Çin bize bedava tanı kiti verdi çünkü Atatürk 1942 de onlara kolera için aşı göndermişti.
Mustafa Kemal 1938 de hayata veda eden başkanımızdı. 1942 de yoktu yani. Çin'de zaten yoktu o tarihte çünkü 1949 yılında kurulmuştur.
Şimdi M.Kemal'in büyüklüğünü anlatmak için bu palavralara gerek yok. O zaten siz hiç bir şey söylemeseniz de kocaman bir devdir.

Sirke önerenler, soğan sarımsak önerenler, alkol kolonya önerenler, fön makinesini buruna tutup sıcak havayla kendimizi yakmamızı önerenler...
Rakamların eksik verildiğini, aslında ölümlerin ve enfekte olanların söylenenden çok olduğunu yazanlar.
Kaynağınız neresi diye soruyorum, abuk subuk kaynaklar gösteriyorlar.
Yani, eniştemden duydum, ona da çok güvenilir üst düzey bir arkadaşı söylemiş den öteye gidemeyen muhabbetler. Cnn İnternational alt yazı geçti misali.
Ulan bendeki çevre hiç birinizde yok.
Hem en yukarıdan hem sokaktan.
Hangi hastahanede ne oluyor biliyorum ama sizdeki bilgiler bende yok. Maş'Allah diyorum.

Bir yazı yazdım bu virüs olayından sonra. Bir de değerli dostum Durul'un yazısını yayınladım.
Saldıranlar, ahmaklıkla, cahillikle, hainlikle, yalakalıkla suçlayanlar.
Her iki yazının da ana fikri aynı.
Gidecek başka bir ülke yok!.
Tüm sınırlar kapalı!.
Gidebilseniz bile oralarda da karantina ve ölümden başka bir şey yok!.
Oturup kendi ülkenize saldıracağınıza, başka ülkelere ve sadece medyadan tanıdığınınızı sandığınız yöneticilerine övgüler düzeceğinize birlikte nasıl uyum içinde bir şeyler yapabiliriz diye bakalım.
Hep birlikte bu bela durumu nasıl aşarız diye düşünelim.
Aynı şeyi yapıp, beni suçlayacak olanlara ise şimdiden güle güle diyorum.
Bir fikriniz varsa yazın tartışalım.
Saldıracaksanız başka kapıya!.

(Bu arada Deliler Kahvehanesi yardımları durmadı, başka biçimde devam ediyor)
(Ali Denizci 26 Mart)